her adımın, sözün, cakan bir yakarma.
sakince başını kaldır,
kaçamak bakışlar,
kontrol et.
“BİRİLERİ BENİ GÖRÜYOR MU?”
insanlar seni fark etsin,
seni görsün,
sana baksın.
hatta tüm canlılar.
bitkiler de görüyor diyorlar.
onlar da görsün.
yürü, bak, bir adım daha,
biraz daha kaç.
yukarıda sesler,
havadar bir yer…
ara ve bul. bak,
dokun, orada mısın?
yalnızlık mıdır bunun tam tersi?
yoksa kendini bilmek midir?
kendine güvenmek?
kendini sevmek midir buna zıt?
var olduğundan, yaşayan,
nefes alan bir şey
olduğundan emin olmak mı?
kimsenin fark etmediği biri
olduğunu fark ettiğin an
-yolda yürürken,
işte, sınıfta, parkta,
parmaklıklarda,
göğün altında-
tam da bu anda
küçük bir yokluk seansı mı
başlattın zihninin içinde?
kasların gergin,
parmaklarının ucundasın.
ve diline bir şarkı dolanık,
yapışık ve düş yaralayan.
kendi yazdığın şarkında
susuyorsun,
şarkın içinde,
düşüyorsun.
tutun.
kendini tutabilir misin?
çığlığı basmış birileri.
yerdesin.
gördüler seni.
dudağının ucu, bitişiği
titrek ve durdu.
kanıyorsun,
akışkansın,
akıyorsun.
insan gerçekten
kapılabilir mi
yaşam boyu
böyle ölmeye?
kanadıkça yoku
var eden böylesine.